Selam,
Tam iki hafta…
Evet yazmadım, yazamadım.. ihmal ettim, ama hele bir sor niye yaptım.
İki sebebim var:
1. Taşındım.
Taşınmak bu kadar zor bir şey miydi?
Aynı binada ikinci kattan altıncı kata çıktım. Bu kadar yakın mesafeli bir taşınma olmasına rağmen canımdan can gitti resmen, hayatımdan bezdim desem yeridir. Tek oda ve tuvaletten oluşan eski ofisimi ne kadar çok sevsem de, hem daha uygun kiralı hem de 2 oda 1 salonlu, banyolu, mutfaklı, bir ekstra tuvaletli, iki cephede iki balkonlu ve bol güneşli ferah bir ofisi tercih etmek zorundaydım.
Bana ve bu motivasyonla üreteceğim yeni içeriklerimi tüketecek olan sizlere şimdiden hayırlı olsun.
Evet, yeni ofisim eskisinden çok daha büyük ama bakım gerektiriyordu. Tamir tadilat, boya badana, temizlik, ustaları bulma, alıp ofise götürme, bitmek bilmeyen malzeme alışverişleri gibi tonla işe bir de internet, elektrik, su vs. aboneliklerinin nakli veya yeniden açılmaları gibi süreçler eklenince, ben aylar yıllar sonra “fiziksel yorgunluk” nedir yeniden hatırladım.
Gündüz koşturmacalarından sonra evde bari bir iki saat bilgisayarımın başına geçip bir şeyler yapayım desem de her seferinde yorgunluktan bayılıp kaldım.
2. Yeni süper anlaşmalar!
Ramazan bereketi midir ne diyelim bilmem ama Ramazan’ın son haftasından bayram ertesine kadar ne olduysa oluk oluk iş yağdı. Pek çok talebi ve teklifi reddetmek zorunda kaldım (ilginiz için teşekkür ederim dostlarım, sizi seviyorum ve kusuruma bakmayın). Ve bu süreçte hem proje olarak hoşuma giden hem de cazip bütçesiyle karşı koyamadığım bir – iki teklifi kabul edip müşteri adaylarımla anlaşmaya vardım.
Haliyle tam o projelere gömülmek zorunda kalmıştım ki bir de beklenmedik taşınma olayı da devreye girince, benim ne siz sevgili mail listeme mail yazacak ne de sosyal medya hesaplarımla ilgilenecek vaktim kaldı.
İşte benim gibi olmanızı istediğim ve istemediğim iki şey bunlar:
Bunu sen de yapabilirsin:
Yüksek ücret al, müşteri seç, aynı işten çok daha fazla kazan
Artık reklam, tanıtım vs bile yapmama gerek yok. Müşterilerim beni buluyorlar. Birkaç müşteri için harika işler çıkardığınızda, fiyatlandırmanız ve referanslarınızla kendinizi pazarda doğru bir şekilde konumlandırdığınızda müşteriler bulmak için bir arayışa ya da özel çabalara ihtiyacınız kalmıyor. Tabii ki insanların koşarak size gelmeleri ve ücret sormadan IBAN sormaları için yapabilecekleriniz bunlarla sınırlı değil; müşterilerle ve potansiyel müşterilerle iletişiminizi geliştirmek için öğrenebileceğiniz çeşitli pratikler de var.
Metin Yazarlığı Masterclass eğitimimde bunları nasıl yapabileceğinizi size anlatacağım.
Bundan da kurtulabilirsin:
Olabildiğince planlı çalış ve içerik programla
Hata olarak gördüğüm şey ise planlama eksikliğim oldu. Ben önceden yazılmış ve programlanmış emailler (hatta çoğu zaman sosyal medya postları bile) göndermeyi tercih etmiyor(d)um. Her hafta okuyacağınız mailleri o hafta sonu yazmayı seviyorum. Taze, güncel ve sıcak sıcak.. Ama sanırım artık bunu yeniden düşünmem gerekecek.
Çünkü planlanmış içerikler böyle beklenmedik durumlara karşı seni koruyor ve verimliliğine zarar gelmesine engel oluyor.
“Nasıl olsa yaparım” gibi bir bakış açısı fazla rahatlık getiriyor. Ve evet, özgüven iyidir ama bu yine de planlı programlı gitmemize engel olmamalı.
Özetle, ölmedim buradayım (yıkılmadım ayaktayım) 🙂
Ve siz kıymetli takipçilerimi asla ve kat’a ihmal etmiyorum. Sizlere pek değerli içerikler, bilgiler, ipuçları ve taktikler sunmaya devam edeceğim. Sadece bu haftaki mailimi biraz özür mahiyetinde yazmak istedim.
Ama merak etmeyin; özürle yetinmeyeceğim ve boş geçen iki haftayı telafi etmek üzere birkaç tane ekstra mail ile bu günlerde size yeniden ulaşacağım. Paylaşacak güzel hikayelerim var.
O halde bir sonraki maile kadar görüşmek üzere 😉
Sevgiler,
Yahya.
–
Mail lsitesine katılmak için buraya tıklayabilirsin.