Karımı Nasıl Kendime Tekrar Aşık Ederim: 7 İpucu

karımı kendime yeniden aşık etmek istiyorum

Eşinizin Size Tekrar Aşık Olmasını Sağlayın

karım beni daha çok sevsin istiyorum

Bu çok ilginç. İnsanlar “karımı nasıl kendime tekrar aşık ederim” diye merak edip Google araması yaparlarken bile en çok “dua”ya sarılıyorlar. Neredeyse her iki aramadan biri dua. “Karımı kendime bağlama duası” hatta “büyüsü” diye aramalar bile gördüm.. ki onları artık burada göstermek dahi istemedim. Hiç hoş değil.

Tamam dua etmeyin demiyorum, dua manevi olarak insanı rahatlatan bir ibadettir aynı zamanda. Ama sadece duayla büyüyle bir insanı kendinize aşık edemezsiniz, ETMEYE ÇALIŞMAMALISINIZ! Önce eşinize bir insan olarak saygı duymalı ve onu doğal yollarla, insan ilişkileri ve etkili bir iletişim sanatıyla kolaylıkla geri kazanabileceğinizi bilmelisiniz. Duanızı yine yapın dilediğiniz kadar ama büyü saçmalığına gelince…

Bu blogun okurları zaten yapmaz ama ben eskaza ziyaret edebilecek diğer vatandaşlar için de kısa bir not düşmek istiyorum müsadenizle:

Lütfen saçmalamayın ve büyü yapmayın, yaptırmayın. Asla! Büyü zaten hem dinimizce haramdır hem de çok büyük bir KÖTÜLÜKTÜR. Birini kendi gönül rızası ile istemeyen insanı büyüyle, zorla nasıl kendisine bağla(t)mak isteyebilir insan? Olacak iş değil. Sırf sizinle birlikte olsun diye robot gibi yaşayan biriyle zaten nasıl mutlu olabiliriz ki? Hiç akıllı insan işi değil.

Oysaki kadın tabiatını anladığınız zaman onların ruhuna hitap etmek çok kolaydır. Ve aklıbaşında bir kadınla birlikte olmak, uzun bir ilişki ve evlilik yürütmek muhteşem bir olay, olağanüstü bir deneyimdir. Şimdi size karınızı yeniden kendinize aşık etmek ve o eski güzel mutlu günlerinize dönmek için umutlarınızı yeşertecek ve çok hoşunuza gidecek bir sohbet yapacağım.

Gelin başlayalım…

Karımı Nasıl Geri Kazanabilirim

Aşkla ilgili en harika şeylerden birisi aslında aşkın hiç yok olmamasıdır.

Son zamanlarda karınız sizi sevmekten vazgeçmiş ya da aranızdaki aşk solmuş, hatta ölmüş gibi görünebilir.

Yine de ben şunu keşfettim ve sizinle de paylaşmak istiyorum:

Aşk her zaman arka planda var olmaya devam ediyor ve eğer bir erkek bir kadının ona karşı saygı ve cazibe duygularını yeniden tetiklerse aşk ön plana geri getirilebiliyor.

Başka bir deyişle, eşinizin size duyduğu aşk aslında hala arka planda mevcut. Sadece şu anda hayal kırıklığı, kızgınlık ve stres gibi olumsuz duygularla bastırılıyor.

Öyleyse, “karımı nasıl kendime tekrar aşık ederim”, “karımı nasıl geri kazanırım”, “aramızdaki o eski harika duyguların yeniden gün ışığına çıkmasını nasıl sağlayabilirim” sorularını iç çekerek kendinize soruyorsanız, işte size deneyimlerden elde edilmiş, işe yarar ipuçları.

1. Eşinizin o mutlu ve sevgi dolu gülümsemesini geri getirin.

karımı mutlu etmek istiyorum

Karınızın size yeniden aşık olmasını sağlamanın en kolay yollarından biri, her şeyi bu kadar ciddiye almaktan vazgeçmektir.

Evet hayat bazen ciddidir, ancak çoğunlukla insanların işleri gerekenden çok daha fazla ciddiye alma eğiliminde olduklarını görüyorum.

Küçük anlaşmazlıklar alevli tartışmalara dönüşüyor, küçücük sıkıntılar büyük, stresli sorunlara evriliyor ve zamanla sevgi aradan çekilip arka planda gözden kayboluyor. Hüzünlü bir durum.

Çoğumuz biliyoruz aslında bunu, üzülüyoruz, pişman da oluyoruz ama elden bir şey de gelmiyor; çünkü olanlar olmuş oluyor artık.

Erkek ve kadın eskisi gibi birbirlerini sevebilmek istiyorlar ama her şeye o kadar çok kızmışlar ki… Ve hala o kadar çok şeye kızgınlar ki… Önünü görebilmek çok zor.

Hayat düşünmek için bile o kadar zor bir hale geliyor ki, bir de bakıyorlar birbirlerine olan aşklarını kaybetmişler ve belki de başka biriyle daha mutlu olabileceklerini bile düşünmeye başlamışlar.

Lakin bu esnada çiftlerin fark etmedikleri bir şey var:

Olayların komik tarafına bakmak veya yaşananları daha açık yürekli bir perspektiften görmeye çalışmak yerine, hayatla ilgili her şeyi çok fazla ciddiye alarak aslında kendi problemlerini kendileri yaratıyorlar.

Ben şunun farkına vardım ki, bir erkek ve bir kadın birbirlerine gülümseyebildikleri, hatta neşeyle gülebildikleri ve hayata daha pozitif bir ışıkla bakabildikleri zaman aşk çok daha akıcı hale geliyor.

Ama erkek olarak şunu da unutmamanız gerekiyor. Kadından ‘duygusal olarak daha güçlü’ taraf olmasını ve bu şekilde hayatınıza katacağınız olumlu bakış açısına öncülük etmesini bekleyemezsiniz.

Bir erkek, kadının güçlü olmasını ve her iki taraf için de daha iyi duyguların kaynağı olmasını beklediğinde, kadın çok sıkılır. Bunalır! Daha güçlü olmak için kendisine ihtiyaç duyan bir adamla baş başa kaldığı hissiyle boğulmaya başlar.

Ayrıca bunun için erkeğe içten içe kızmaya başlar.

Zamanla, ona olan kızgınlığı öyle bir hale gelir ki kadın artık eşini ilk günlerde olduğu kadar kolay sevemediğini fark eder.

Peki, evliliğinizdeki mutluluk sona erdiyse, ona gülümsemesini nasıl geri getirebilir ve onu tekrar size aşık etme sürecine nasıl başlayabilirsiniz?

Şu andan itibaren gülümsemeye, gülmeye ve olaylara daha geniş yürekli bir şekilde bakmaya hazır olmalısınız. Özellikle de sizi rahatsız eden veya sinirlendiren şeyler gerçekleştiğinde buna ihtiyacınız olacak.

Başlarda, çok ciddi olmaya ve kolayca sinirlenmeye alışmış bazı erkekler için bu biraz zor olabilir. Ama kendinizi hayal kırıklığına uğrama dürtüsüyle savaşmaya, gülümsemeye ve bu konuda daha geniş yürekli olmaya zorlamalısınız.

Canınızı sıkan o durumları gülünecek veya tebessüm edilecek bir şeye dönüştürmenin bir yolunu bulun. Kendinize özgü mizah anlayışınızı kullanarak konuyu bir yerinden yakalayıp, sizi ve sevgili karınızı -ilk günlerde yaptığınız gibi- güldürmek için kullanın.

Sizin yanınızdayken sürekli olarak gülmesini, tebessüm etmesini ve hayata daha olumlu, hafiflemiş bir şekilde bakmasını sağlayabildiğinizde, karınızın size olan sevgisi zahmetsizce ve isteyerek yeniden yükselmeye başlayacaktır.

2. Yeniden ‘kadınsı’ hissetmesini sağlayın.

karımla yeniden aşk yaşamak istiyorum

Karınızın size tekrar aşık olmasını sağlamanın bir başka kolay (ve masrafsız) yolu da, erkekliğinize karşılık ona kendisini sürekli olarak ‘dişi’ ve ‘kadınsı’ hissettirmektir.

Bir erkek ve bir kadın birbirlerinin etrafında çok nötr hale geldiklerinde (yani, ikisi de birbirlerine karşı yeterince erkeksi ya da yeterince kadınsı olmadıklarında), cinsel kıvılcım ve heyecan kaybolur.

Şöyle düşünün…

Bir pilin çalışması için, pozitif ve negatif kutuplara ve elektrik yüküne ihtiyacı vardır. İki mıknatısın birbirini çekebilmesi için negatif ve pozitif kutuplar olması gerekir. İki pozitif ya da iki negatif birbirini iter.

Aynı şey eril ve dişil enerji anlamında, insanın cinsel çekiciliği için de geçerlidir.

Cinsel çekiciliğin var olması ve canlı kalması için net olarak bir eril ve bir dişil enerji olması gerekir.

Bazı kocaların yaptığı bir hata, karısına feminen bir varlık, bir dişi, bir kadınmış gibi davranmak yerine, ona sürekli olarak nötr bir varlık, bir arkadaş gibi davranmaktır. Bazı kocalar da eşlerinin bir kadın gibi duygusal, mantıksız ve dişi olmaktansa daha çok erkek gibi düşünmesini, hissetmesini ve davranmasını beklemek gibi bir hataya düşerler.

Bir kadını nötr hissettirmek ya da daha erkeksi bir davranış biçimi benimsemek zorunda bırakmak sadece cinsel dinamiği bozmakla kalmaz, aynı zamanda kadının kocasını romantik bir şekilde sevmesini de zorlaştırır.

Tamam, belki kadın eşini hala bir arkadaşı ve yoldaşı olarak sevebilir, ancak onu bir daha eski günlerdeki gibi sevmek istemeyecektir. Kocasını ilişkinin ilk günlerindeki, aralarında daha iyi bir enerji dinamiğinin olduğu o eski günlerdeki gibi sevemez.

Maskülenliğinize karşı bir reaksiyon olarak karınızı feminen ve kadınsı hissettirdiğinizde, size yeniden aşık olmaya başlamak üzere hemen heyecanlanmaya başlayacaktır. Çünkü onu “gerçek bir kadın” gibi hissettiriyor olacaksınız.

Bir kadını gerçek bir kadın gibi hissettirmek, esasen onun sizin çevrenizdeyken feminen, alımlı/seksi ve bir kadın gibi duygusal olmakta özgür hissettiği anlamına gelir. Sizin yanınızda olduğu zamanlarda bir erkek gibi düşünmek, hareket etmek, davranmak ve hissetmek zorunda değildir. Olmamalıdır.

Erkekliğinize tepki olarak bir kadını ‘kadınsı ve dişi’ hissettirdiğinizde, derhal gerçekleşecek bir şey vardır: Kadın derin, ilkel ve temel bir şekilde size çekildiğini hisseder. Anında! Ve bu otomatikman oluşan bir durumdur ki kadın bunun “kapatma düğmesine” basamaz.

Karınızı kadınsı ve hatta genç bir kız gibi hissettirmek, onun sizi yeniden daha çekici bulmasını sağlamanın birçok farklı yolundan biridir.

Aslına bakarsanız, karınızın size ne kadar az veya çok ilgi duyacağı konusu sizin elinizdedir. Bu konuda elinizde çok fazla argüman vardır. Yani gerçekten istediğinizde bu durumu doğrudan kontrol edebilir ve etkisini artırabilirsiniz. Çünkü bir kadının bir erkeğe karşı olan ilgisi büyük oranda kadınla etkileşime girdiğinde erkeğin onu nasıl hissettirdiğine bağlıdır.

3. Birlikte heyecanlanacak yeni, ortak hedefler bulun.

karımla eskisi gibi mutlu olmak istiyorum

Uzun vadeli bir ilişkide veya evlilikte çoğu çift, zaman içinde karşılıklı olarak yararlı ve eğlenceli hedeflere ulaşmak için birlikte çabalarlar.

Örneğin ilk günlerindeki bir çift, bir ev satın almak, çocuk yetiştirmek veya aile büyükleri/geniş aile ile birlikte eğlenceli deneyimler yaşamak gibi amaçlar için çok çalışabilir.

Ne var ki bir çift temel hedeflerine ulaştıklarında ya da hedeflerini neredeyse tamamladıklarında, erkek ya da kadın huzursuz hissetmeye, evliliğin artık pek bir amacı ya da anlamı kalmamış gibi hissetmeye başlayabilir.

Bu nedenle, hem sizin hem de eşinizin ulaşmayı isteyeceğiniz büyük ve heyecan verici hedeflere sahip olmak iki taraf için de tatmin edici olacaktır. Bundan emin olabilirsiniz.

Uzun vadeli hedefleri olan kişi yalnızca siz olursanız ve onun yapacak hiçbir şeyi yoksa (veya tam tersi durumda), evliliğinizde sorunlar belirmeye başlayabilir.

Örneğin: Bir kadın büyük ve heyecan verici hedeflere ulaşmak için yaşıyorken, kocası hayatının geri kalanında kanepede oturmaktan memnun gibi görünüyorsa, kadın sonunda birbirlerinden uzaklaşmakta olduklarını hissedebilir.

Evin dışında çok zaman geçirebilir ve evli kadınlarla ilişki yaşamaktan çekinmeyen bir erkekle karşılaşırsa, Allah muhafaza gaflete düşüp yolunu şaşırabilir ve hatta kocasını terk edebilir.

Öte yandan, kocası çok fazla çalışıyor ve kadın onunla geçirecek fazla zaman bulamıyorsa, bu kez de başka yollarla sevgi ve ilgi aramaya başlayabilir.

Denge çok önemlidir… ve unutmayalım ki hayat daima bir denge üzeredir.

Sevgili erkekler, hiç kendinizi ‘sağlamda’ görmeyin, “benim hatun yapmaz” demeyin.

Evet, yapar – yapmaz bilemem, elbette bunu istemem de. Ama şundan emin olun. Çevrimiçi bir tanışma sitesine girse veya Tinder gibi bir uygulama yüklese, eşinizin bir profil oluşturması uzun sürmez… ve yakın çevredeki bir bölgeden hemen onunla buluşmaya istekli yüzlerce (1000’lerce de olabilir) erkekle karşılaşır. Evet, evli olmasına rağmen.

Bu nedenle, hem kendiniz hem de eşiniz için karşılıklı olarak keyif duyacağınız ve fayda elde edeceğiniz hedefler belirlemeye ve bu uğurda birlikte çabalamaya bakın. Bu dediğimin ne kadar önemli ve faydalı olduğunu kısa zamanda göreceksiniz.

4. Seks beklemeden onu şehvetlendirin (tahrik edin).

karımı nasıl kendime yeniden aşık ederim

Burada aslında en gediğine oturan kelime “azdırmak” ama ne yazık ki argoda çok fazla kullanıldığı için böyle bir makalede kullanmak üzere biraz kaba kaçıyordu, o yüzden “eşinizi azdırın” yazmak istemedim. En azından başlıkta. Yine de bu ifadeyi kullandığım için kusura bakmayın.

Uzun süre aynı ilişkinin içinde olunca, bir erkeğin ve bir kadının seksle ilgili bazı rutinlere girmesi anlaşılabilir bir durumdur.

Bir kadını mutsuz hissettirmeye en yakın rutinlerden birisi, erkeğinin ona sadece karşılığında seks yapacağı beklentisiyle dokunmak istemesidir.

Bir erkeğin yapması gereken şey, ön sevişme çabalarının karşılığında her zaman tam bir cinsel birleşme ya da bir sonuç (orgazm) istemeyerek işleri taze, uyarıcı ve öngörülemez tutmaktır.

Ne demek istiyorum? Affınıza sığınarak biraz daha ayrıntılı örnek veriyorum ki ne demek istediğimi herkes net olarak anlasın:

Eşinizin biraz boynunu ovabilir, kanepede otururken gıdıklayabilir ve ardından biraz daha hassas bölgelerine dokunabilirsiniz. Poposunu tokatlayabilir veya onu kucaklayıp 5-10 saniye rahatlatıcı bir şekilde gözlerine baktıktan sonra, kulağına onun dünyadaki en seksi kadın olduğunu ve onu sevdiğinizi fısıldayabilirsiniz.

Ardından, kendisiyle ilgilenmeyi bırakır ve en son yaptığınız şeye geri dönersiniz. Aynen, onu tahrik etmeye yönelik çabalarınızın bir sonucu olarak ‘seks yapmak istemesini’ beklemeden!.. Hiçbir beklentiniz yokmuş gibi hayatınıza devam edin. Bunu ara ara tekrarladığınızda çok hoşuna gidecek ve kadınınızın gözündeki karizma puanlarınız tıkır tıkır yükselecektir.

Neden böyle bir şeye -dümdüz yaşayan varlıklar olan biz erkeklere tuhaf gelecek kadar- olumlu tepki veriyorlar peki? Çünkü kadınlar heyecanı ve özellikle de ‘bilinmezliği’ severler.

Böylece hep aynı şeyi tekrarlayan döngülerden geçen iki robotik insan olduğunuzu hissetmek yerine, sizin yanınızda kesin olarak ne olacağını bilememenin heyecanını hissedecek.

Onu çok sevdiğinizi bilecek. Onu o kadar çok seviyorsunuz ki, ona biraz şehvet hissetme keyfi sunmak için daima istekli ve hazır oluyorsunuz. Bunu ona karşılığında bir şey beklemeden veriyorsunuz. Bunun bir kadın için kıymetini bir bilseniz…

Ki hiç merak etmeyin; ironik bir şekilde, bu onun sizinle daha sık cinsel ilişki kurmasına neden olacaktır zaten. Eşiniz sizinle cinsel olarak ne kadar ilgilenirse, sizi -romantik ve samimi bir şekilde- o kadar kolay sevecektir.

5. Sürekli olarak hayranlık ve saygı duyabileceği adam olun.

karım bana saygı duymuyor

Bildiğiniz gibi, hayat her zaman kolay ve anlaşılır değildir.

Hayat boyunca, başarıya, mutluluğa ve kişisel doyuma giden yolda sık sık zorluklar ve engellerle karşılaşırız.

Hayatın iniş çıkışları ile baş edebilmek için, naif olmak ve her şeyin %100 mükemmel bir şekilde gitmesini beklemek yerine hayata dair daha sabırlı, açık fikirli bir bakış açısına sahip olmak önemlidir.

Hayatla ilgili bu temel bilgelikten yoksun olan bazı erkekler, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, hayatın her zaman mükemmel gitmediğini fark ettiklerinde yoğun stres ve depresyon tuzağına düşme eğiliminde olurlar.

Hayatın zorluklarıyla kafası karışmış ve duygusal olarak hırpalanmış hisseden bu erkekler, duygusal destek ve rehberlik için devamlı eşlerine yönelme hatasını sık sık yaparlar.

Bir erkek olarak aşırı baskı altındayken duygusal açıdan savunmasız, kırılgan ya da incinmiş bir an yaşayabiliriz; bunda kesinlikle yanlış bir şey olmasa da, bir kadının görmek istediği şey, duygusal davranarak zaman kaybetmektense bir erkek gibi çözüme odaklanarak durumla başa çıkmamızdır.

Yaşam içinde duygusal sınırlarda dolaşmak (bu feminen olmanın bir parçasıdır) konusunda özgür olan kadınların aksine, biz erkeklerin açık, direkt ve ileriye dönük olması gerekir (bu maskülen olmanın bir parçasıdır).

Farklı duyguları hissedebiliriz, ancak bir kadının hayatı boyunca hayranlık ve saygı duyabileceği maskülen bir erkek olmak için, duygusal hissederek ve davranarak zaman kaybetmektense, bir çözüme odaklanıp ilerleyerek hayata devam etmeliyiz.

Bir erkek duygusal olarak sınırlarda dolaşıyorsa (örneğin depresyonda hissediyor, şikayet ediyor, birden motive oluyor ve sonra motivasyonunu yitiriyor, ellerini havaya kaldırıp “bu sefer tamam” diyor, heyecanlanıyor, sonra tekrar ilgisini kaybediyor vs.), kadın doğası gereği ona erkek olarak saygısını kaybeder.

Ona acıyabilir ve onu yine de merhamet duyar bir şekilde sevebilir, ama onu artık romantik ve cinsel bir şekilde sevmeyecektir. Ne kadar kötü!

Ona erkeği olarak tam anlamıyla saygı duyamayacağı için, ona karşı yeterince ilgi de hissedemeyecek ve bu olduğunda, ne yazık ki zamanla ona olan aşkını yitirmeye başlayacak.

Bu nedenle, zamanla eşinizin size karşı olan saygısının ve onun üzerindeki cazibenizin kaybolmasına neden olursanız, eşiniz size olan sevgisini de kaybedebilir ve en kötüsü bunun ardından duygusal veya fiziksel olarak sapmaya başlayabilir.

Eşinizin size hayranlık ve saygı duymasını nasıl sağlayabilirsiniz? Para, güç, şöhret gibi klasik şeyleri geçip, daha gerçekçi bir örnek verecek olursak…

Düşüncelerinizi, davranışlarınızı ve eylemlerinizi değiştireceğinize dair verdiğiniz söze sadık kalın.

Ne olursa olsun sözünüze sadık kaldığınızı fark eden eşiniz, erkeksi (maskülen) yönünüz açısından artık rahatlayabilecek ve feminen bir kadın olma konusunda kendisini daha özgür hissedebilecek.

Hayatınızın yönünü belirlemeye çalışmak veya evliliğinizdeki mutluluğu yönetmek gibi sorumlulukların yükünü omuzlarında hissetmek zorunda olmayacak. Ve bu konuda artık endişelenmesine gerek kalmayacak.

Her şeyin sizin kontrolünüzde olduğunun farkında olacak ve bir şeyi yapmaya söz verdiğiniz zaman, artık o işi halledinceye kadar peşini bırakmayacağınıza dair size güvenebileceğini bilecek.

Bir kadın için bundan daha harika bir durum yoktur; sadakati, gücü ve güveni bir arada hissetmek. Huzur içinde olacaktır. Bu da aşkı perçinler.

Tabii hayata bu şekilde yaklaşmak hem sizin hem de onun için faydalıdır. O sizin yanınızda kendisini feminen bir kadın gibi hissediyor ve siz de karşınızda sizi seven ve size “erkeği” gibi bakan aşık bir kadın buluyorsunuz.

6. Eşinizin nasıl düşünmesi gerektiğine değil, nasıl hissetmesi gerektiğine odaklanın.

karımı kendime yeniden nasıl aşık ederim

Herhangi bir evlilikte, bir kadının düşünme şeklinin, bazı hal ve hareketlerinin, tavır ve tutumlarının erkeğini zaman zaman rahatsız etmesi doğaldır.

Bununla birlikte, erkeğin rahatsız olduğu konulara karşı yaklaşımı, onu ve kadınını birbirlerine yaklaştıracak ya da birbirlerinden daha da uzaklaştıracak kadar belirleyicidir.

Diyelim ki bir kadın saatlerce telefonda ailesi veya arkadaşlarıyla konuşmaktan hoşlanıyor ve kocası da bundan nefret ediyor. Bunun için karısının bundan vazgeçmesini istemesine gerek yok.

Evet, karısının kendisiyle daha fazla ilgilenmesini istiyor olabilir, ama eğer hayatının bu döneminde kadını ailesi ve arkadaşlarıyla telefonda konuşmak mutlu ediyorsa, adam eşinin o mutluluğu yaşamasına izin vermelidir.

Tabii ki adam karısına telefonda sohbet etmesi için onca zaman verdiği halde kadın yine de kocasıyla hiç ilgilenmek istemiyorsa o zaman besbelli ki o evlilikte bir sorun vardır.

Yine de, “telefonda gevezelik etmek yerine benimle daha fazla zaman geçir” diye bir talep sorunu çözmeyecektir.

Sorunu çözmenin yolu kadının ne hissettiğine dair değişiklik yapmaktır. Sorunu çözmenin yolu, bu makalede daha önce ana hatlarıyla bahsettiğim bazı şeyleri yapmaya başlamaktır ki bu şeyler onun saygı ve çekim (cazibeye dair) duygularını tetikleyecektir.

Bir erkek, bir kadının ona karşı saygı ve çekim duygularını tetiklediğinde, kadın ona karşı olan sevgi dolu duygularıyla hemen yeniden bağlantı kurmaya başlayacaktır.

Artık kocasının yanındayken çok daha iyi hissedeceği için, onunla zaman geçirmeye daha hevesli olacak ve telefonda konuşarak kocasıyla geçireceği zamandan çalmak istemeyecektir.

7. Karşılığında siz de iltifatlar beklemeksizin ona bolca iltifat edin.

karımla mutlu olmak istiyorum

Karınızdan sevgi görmenin ve iltifat almanın en kolay yollarından biri, ne derse desin ya da ne yaparsa yapsın duygusal olarak güçlü ve özgüveni yüksek kalan türden bir adam olmaktır.

Buna bir örnek, karşılığında herhangi bir iltifat beklemeden veya buna ihtiyaç duymadan ona çok kere iltifat etmektir.

Elbette, kocasına saygı duymayan ya da ona fazla ilgi duymayan bir kadın, ondan gelen az veya çok iltifatı da pek önemsemeyecek ya da takdir etmeyecektir.

Bu nedenle, evliliğiniz saygı, sevgi ve çekicilik unsurlarının eksikliğinden muzdaripse, ona bir dolu kuru iltifatla yalvarmak yerine, evvela bu makalede bahsettiğim diğer şeyleri yapmaya bakın.

Karınız size erkeği olarak hayranlık ve saygı duyduğunda övgü ve iltifatlarınıza çok daha fazla değer verecektir, bu yüzden bir numaralı öncelik olarak bu konu üzerinde çalışmanız gerektiğini unutmayın.

Onun yanındayken takındığınız tavır, düşünce ve davranış şeklinizdeki değişikliklere olumlu tepki verdiğini gördüğünüzde (mesela size karşı daha sevecen ve ilgili olursa), bu ücretsiz iltifatların (yani karşılığında bir şey beklemediğiniz iltifatların) sayısını biraz artırarak eşinizi ödüllendirebilirsiniz.

Zaten bir kadına karşılığında hiçbir şeye “ihtiyaç duymayan” bir tavır ve üslupla iltifat ettiğinizde, o “doğal olarak” size daha fazla sevgi göstermek, sevgisini ifade etmek ve iltifat etmek isteyecektir.

Onun onaylaması olsa da olmasa da siz duygusal olarak çok güçlü ve sevgi dolu olabildiğiniz için, o sizin yanınızdayken kendisini iyi hissedecek. Bu yüzden size iltifat etmek ve size olan sevgisini ifade etmek onun için doğal bir eylem olacak.

Bazı erkeklerin “çok yanlış” olarak nitelendirebileceğimiz bir hatası, eşlerine iltifat etmek ve sonra bu ‘iyiliğin’ (!) karşılığını görmezlerse şikayet etmek ve sızlanmaktır.

Tamam, bir kadına tatmin edici olmayan ya da nahoş olan davranışları konusunda uyarmak için kendinden emin ve rahat bir tavırla şikayet etmekte bir sorun yok. Örneğin, normalde duygularını kelimelerle ifade etmeyen türden bir kadınsa.. ya da sizi hafife almaya alışmış ve “nasıl olsa onu sevdiğimi/beğendiğimi biliyor, söylemesem de olur, iltifat etmesem de önemli değil” gibi bir düşünceyle hareket ediyorsa… bu durumlardan rahatsızlığınızı özgüvenli bir üslupla dile getirebilirsiniz.

Ancak bunların haricinde, bir erkek duygusal olarak ‘muhtaç’ bir şekilde bir şeyler hakkında sızlanıp şikayet ettiğinde sorunlar ortaya çıkar.

Neden mi?

Kadınlar tabiatları gereği erkeklerdeki duygusal güçten etkilenir, duygusal zayıflıktan ise sıkılıp kaçarlar. Bu yüzden bir erkek duygusal yoksunluk ve zayıflıkları ile karısını bunaltırsa bunun kadın üzerinde hiçbir olumlu etkisi olmayacaktır. Hatta bu tutum kadına güçsüz, muhtaç ve itici görünmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Bir kadın için böyle bir adamı sevmek, duygusal açıdan güçlü ve özgüveni yüksek bir adamı sevmeye kıyasla çok daha zor bir iştir. Onun bu duygusal özgüvensizliği ve muhtaçlığı ile uğraşmaktansa, onu görmezden gelmek ve yolundan çekilmek çok daha kolay bir tercih olabilecektir.

Peki karımı nasıl geri kazanabilirim diyen bir koca ne yapmalı?

Esasen evlilikte tutarlı bir şekilde duygusal olarak daha cesur biri olabildiğinizde, karınızdan çok daha fazla iltifat ve sevgi ifadesi duyacaksınız.

Bir diğer ifadeyle, sizi sürekli olarak güvence altına almasına veya özgüveninizi artırmasına ihtiyaç duymadan onu sevebilir ve iltifatlarda bulunabilirsiniz. Unutmayın, onun yardımı olsa da olmasa da siz kendinizden emin ve duygusal olarak güçlü bir erkeksiniz.

O ne söylerse söylesin ya da ne yaparsa yapsın, duygusal olarak güçlü kalıyorsunuz ve her şeyi bir şekilde tebessümle karşılayabiliyor ve konuyu sevgiye bağlayabiliyorsunuz.

Siz ve O’nun arasındaki bu aşka inanıyorsunuz. Ve birlikte hayatınız boyunca ne tür zorluklarla karşılaşırsanız karşılaşın, her zaman onun güvenebileceği tek kişi olacağınızı, onun güçlü, duygusal olarak dengeli ve özgüvenli erkeği olarak kalacağınızı biliyorsunuz.

Zor zamanlar geldiğinde ya da bir güçlükle karşı karşıya kaldığınızda, onu gülümsetebilecek ve güldürebilecek, onun sevilen, takdir edilen ve özel bir kadın olduğunu hissetmesini sağlayacak kadar duygusal açıdan doygun ve güçlüsünüz.

Dolayısıyla karımı nasıl kendime tekrar aşık ederim diye kara kara düşünmeyin. Onunla hayata bu şekilde yaklaşırsanız, size duyduğu aşk gürül gürül akan bir nehir gibi akacaktır. Onu duygusal olarak güvende, korunmuş ve hayatı ile geleceği hakkında umutlu hissettireceksiniz… ve O, bunun için sizi çok sevecek.

Ve size hep aşık olacak. ♥

 

1 yorum

  • Nihal
    şurada nce

    Merhaba , bazen kelimeler yetersiz kalır. Eşimden şiddet gördüm ve artık olmuyor. Koptu .. onunla ilgili iyi anı hatırlamıyorum sadece kuzeninin düğünü dışında her anımız kötü, zaten 8 yıldır ben eskişehir o istanbulda idi. Ben yapamıyorum , o bunları yapmaya çalışıyor sanırım ama olmuyor. hayatımda biri yok büyük ihtimalle de olmayacak. Benim sorunum affedemiyorum. onu seçtiğim için kendimden utanıyrum… Sizce ne yapmalıyım

    Yanıtla

Yorum Yaz