Başarılı bir yazar olmak istiyorsanız bunu okuyun

başarılı bir yazar olmak için ne yapmak gerekir

Başarılı bir yazar olmak için yeteneğinizden emin değil misiniz?

Yalnız değilsiniz.

Biliyor musunuz? Her yazar başarılı olma konusunda yeteneklerinden şüphe eder. Gerçekten. Başarılı olanlar bile!

Hatta özellikle de başarılı olanlar.

Başarılı bir blog yazısı, haber bülteni, kitap veya film yazmak göz korkutucudur. Ama asıl korkutucu olan ‘bir tane daha yazmak’tır.

Başarılı bir yazar olmak konusunda yeteneğinizden emin olmamanız, iyi bir yazar olmadığınız anlamına gelmez; normal bir  insan olduğunuz anlamına gelir.

İki şeyi yaparsanız, yazar olarak başarıyı mutlaka elde edersiniz.

1. Yazın.

2. Başarıyı yazılı olarak tanımlayın.

Başarılı bir yazar olmak için yeteneğinizden emin değilseniz, bunun nedeni büyük olasılıkla yazmaya karşı isteksiz olmanız ve/veya başarının kontrolünüz dışında bir şey olduğunu kabullenmek istememenizdir.

Bakın size gayet net bir şey söyleyeyim:

Yazınızı daha iyi yapan şey onu okuyan kişi sayısı değildir.

Yazılarınızdan kazandığınız para miktarı da onu daha iyi yapmaz.

Ne kadar harika bir yazar olursanız olun, bu sayılar kontrolünüz dışındadır. Bu metrikleri etkileyebilirsiniz ama onları kontrol edemezsiniz.

J.K. Rowling’in ilk Harry Potter kitabını sekiz şirket pas geçti. Ama bu kitap dokuzuncusu satın aldı diye iyi bir kitap olmadı.

Stephen King’in Carrie için yazdığı el yazması, onu çöpe attığında da aynıydı. King onu asla satmayacağına ikna olmuştu. Karısı kitabı çöpten çıkardı ve kocasının ondan vazgeçmemesini istedi.

Üç binden fazla abonesi olan Mail Bültenimin başarısı, maillerimi her hafta kaç kişinin açıp okuduğuna göre belirlenemez.

“Yazma başarısı” iki yönlü bir şeydir: Ya yazarsınız ya da yazmazsınız.

Yazdıklarınızı bitirirsiniz ya da bitirmezsiniz.

Yazdıklarınızı dünyayla paylaşırsınız ya da paylaşmazsınız.

Bunları yaparsanız, başarılı bir yazarsınızdır.

Gerisi biraz şans… ve biraz da anlambilim.

Yazmaya devam etmelisiniz. Öyleyse durmayın. Yazmaya başlayın ve devam edin.

Şimdi size keyifli bir çalışma tavsiyesi vereceğim.

Bir yazar olarak başarısız olmanızın tüm olası nedenlerinin bir listesini yazın.

Ardından, neden başarılı olabileceğinize dair tüm nedenlerin de bir listesini yazın.

Bu çalışmanızdaki anahtar, “olabilirlik” kelimesidir.

Başarısız olmanızın olası nedenlerinin listesi hemen aklınıza gelecektir çünkü bu zaten kendinizi içine soktuğunuz bir zihniyettir — ki şu anda bu yazıyı bu yüzden okuyorsunuz.

Ama ‘neden başarılı olabileceğinizin’ nedenlerinin listesi üzerinde çalışmak için kendinize biraz daha zaman tanıyın.

Ve bu liste, başarısızlık nedenleri listesinden daha uzun olana kadar durmayın!

Oranların ve olasılıkların aslında size karşı olmadığını, bilakis sizin lehinize olduğunu fark edeceksiniz.

Evet, başarılı bir yazar olmak kolay değil, hatta zor demeliyim… ama şunu unutmayın: İnsanlar bunu her zaman yapıyor. Neden siz de o insanlardan biri olmayasınız? Peki, gerçekten, neden olamıyorsunuz ya da şimdiye kadar olmadınız biraz düşünelim mi?

Evet, yazmaya ayıracak zamanınız ve enerjiniz sınırlı… ama yazması iki yıl süren bir kitabın da, bir yıl süren bir kitap kadar başarılı olma şansı var mı? Hah, tabii ki var!

Evet, yapmak zorunda olduğunuz günlük işiniz, her gün blog yazmanıza engel olabilir. Ama bu işten öğrendikleriniz, deneyimleriniz ve aldığınız dersler, her gün bilgisayar başında oturarak oluşturacağınız blog yazılarından daha değerli yazılar için birer kaynak olamaz mı? Elbette olabilir!

Başarısız olmanız için var olan her bir nedene karşılık, aslında başarılı olmanız için de bir neden vardır. Buna inanın. Sadece onları aramanız gerekiyor.

Yazmak belirsizliktir.

Yazmanın temelinde belirsizlik vardır.

Ne kadar anahatları çizerseniz çizin, boş bir sayfaya bakarken asla tam olarak ne yazacağınızı ya da nasıl yazacağınızı bilemezsiniz.

Güçlü bir giriş yazdığınızda, okurun ‘bundan sonra ne söyleyeceğinizi’ öğrenmek istemesine neden olacak kadar belirsizlik, yani merak uyandırmış olursunuz.

Belirsizlik gerilimi tetikler. Gerilim drama yaratır. Drama ilgi ve heyecan doğurur. İlgi ve heyecan da başarıyı getirir. 

İlginizi çekebilir: Metin Yazarlığı Eğitimi Almaya Değer mi? 4 Gösterge

Başarılı bir yazar olmak sizin için garanti edilseydi, yazar olmak istemeyebilirdiniz.

Siz de kısmen belirsiz bir yol seçtiniz çünkü onunla birlikte gelen gerilim, drama ve heyecan size daha çekici geliyor.

Garantici olsaydınız belki de tıp okur ve okulu bitirip doktor olurdunuz. Ya da eğitim fakültesini bitirir ve öğretmen olmak için atama beklerdiniz.

Ama bir sebepten dolayı daha belirsiz olanı tercih ettiniz.

Öyleyse bunun tadını çıkarın.

Başarılı bir yazar olmak için gerekenlere sahipsiniz.

Söyleyecek bir şeyiniz var… henüz onu anlatacak kelimeleri bulmamış olsanız bile.

Duyulması gereken bir sesiniz var… şu anda kimse dinlemiyor olsa bile.

Yazmak için zamanınız ve kaynağınız var… deftere günde sadece bir paragraf karalamış olsanız bile.

Yeterince iyi olduğunda yazınızı başka biriyle paylaşabilecek bir kişi bile tanıyorsanız… başarılı bir yazar olmak için yeterli bağlantınız var demektir.

Yeterince fikriniz var… ve bunlara özen gösterirseniz, her gün daha yeni fikirleriniz de olacak demektir.

Bu makaleyi okuyacak kadar zamanınız var… bu da kendiniz için de bir tane yazacak kadar zamanınız var demektir.

O halde… Merak etmeniz gereken şey ‘başarılı olup olamayacağınız’ değil…

Gerçekten bilmek isteyeceğiniz şey, NE ZAMAN başaracağınızdır.

Sizin başarılı bir yazar olacağınızı garanti etsem, ama 100. yazınızı yazmadan bunun olmayacağını söylesem, ne hissederdiniz?

Yine de yazar olmak ister miydiniz?

Bu şüphenin ortadan kalkması size enerji mi verirdi yoksa tutkunuzu mu söndürürdü?

Bir yazar olarak yeteneğiniz konusunda hissettiğiniz güvensizliğin kaynağı sadece başarılı olmak için gerekenlere sahip olup olmadığınızla ilgili değildir; aynı zamanda bunu yapmanın ne kadar süreceğini bilmemekle de ilgilidir.

Söyleyin bana; 5 yıl sürecek olsaydı, çabalamaya değer miydi? Peki, 10 yıla ne dersiniz?

20 yıl süreceğini bilseydiniz, yine de yapmak ister miydiniz?

Bir yazar olarak başarının belirsizliği ile baş etmek zor olabilir, lakin öyle ümitsizliğe kapılmaya gerek yok zira bu belirsizliğin tam tersine bir yönü de var.

“Neymiş o?” diye merakla soranları duyabiliyorum.

Cevap: Başarının ‘her an gelebileceği’ tabii ki.

Size burada 5, 10 veya 20 yıllık örnekler verdim diye o kadar beklemek zorunda kalacağınızı düşünmediniz, öyle değil mi?

Başarı ve kazanç gayrete tabidir. Ve başarının en güzel yanı “her an” ortaya çıkabilme özelliğidir. 

Bundan 10 yıl sonra da gelebilir… sizi hemen karşınızdaki ilk sokağın köşesinde de bekliyor olabilir.

Bunu öğrenmenin ise tek yolu var:

Yazmak.

Yorum Yaz